Disney çizgifilm ve filmleriyle büyümüş biri olarak ne zaman disney yeni bir işe imza atsa çocukluğumun bulanık ama sevimli anılarını bir bir hatırlardıktan sonra filmlerin bütçesini de hesaba katarak büyük beklenti içine giriyorum. Son birkaç yıldır kötü karakterlere övgü keskin hatlarla kendini belli ediyor. Şimdiye kadar kötü karakterler çirkin, her açıdan korkunçken artık Malefizde olduğu gibi kötü karakterin geçmişinden kesitler görüyoruz ve kötülüğün doğuştan gelmediğini idrak ederken kötülerin en az iyiler kadar güzel olduğunu da gözden kaçırmıyoruz. Bu son eğilimden dolayı elbette ki kül kedisinin üvey annesinin prensesten daha güzel olmasını bekliyordum. Eminim ki üvey anne Cate Blanchett kızıl saçlarıyla ekranda boy gösterdiğinde gerçek hayatta neden sarı saçta ısrarcı olduğuna anlam veremeyen tek kişi ben değilim. Konumuz kederli dulun filmdeki güzelliği değil, keşke o kadar basit olsa.

cinderella-cate-blanchett-min

Esas kızımız pek tabi külkedisi, ki kendisini gördüğüm andan filmin son sahnesine kadar aklımdan geçen tek prodüksiyonun çirkin şansına canı gönülden inandıklarıydı. Tamam prenses masalsı güzellikte değildi ama ya o prens? Kazayaklı gözleriyle salınıp durması? Gençliğinin en delikanlı çağında olması gerekmiyor muydu prensin? Neden çılgın bediş mantığında kırışıklı birini prens yapmışlar ki?

cinderella-image01-min

Yok efendim bu filmin kötü karakteri ben değilim, film başka bir imzaya sahip olsaydı güzel denilebilirdi ama disney bütçe sıkıntısına mı girmiş? Efektler de yetersizdi zira. Bütün bunları bir kenara bırakacak olursak filmin ilk birkaç dakikasında çocukların bilinçaltına girmesi tehlike oluşturacak bir cümle var ki akıllara ziyan. Kül kedisinin annesi biricik kızına koruyucunun iyilik perileri olduğunu söylüyor. Yabancı yapım da olsa tanrı, yaratıcı gibi kelimeler tercih edilebilirdi. Özetle çocuklara izletilmesi sorun oluşturabilecek, yetişkinleri hayal kırıklığına uğratabilecek bir iş olmuş.

Leave a Reply