1 milyon dolarlık sabah rutini dünyanın önde gelen iş adamlarının günlük alışkınlıklarını araştırırken ortaya çıktı. Kimi yokluk içinde dünyaya gelen, kimi ağzında gümüş kaşıkla doğarak günümüz milyon dolarlık şirketlerinin başına geçenlerin sırrı değişmeyen rutinleri. Dünyanın farklı ülkelerinde birbirinden habersiz iş hayatında ilerleyen bu insanların neredeyse tamamı aynı saatte uyanıp, aynı miktarda spor yapıyor.
Yapılan araştırmalar sabahları insanların öz denetiminin en yüksek seviyede olduğunu gösteriyor
Bahsedeceğimiz isimlerin neredeyse tamamı 7-8 saatlik gece uykusunun altını çiziyor. Güne erken ve programlı başlamanın meyvesini yediklerini söyleyenlerin arasında devlet başkanlarından hayır kuruluşu sahiplerine kadar birçok farklı isim yer alıyor.
Howard Schultz – Starbucks’un sahibi: Sabah 04:00 ya da en geç 04:3o’da uyanıyor. Güneş doğmadan uyanmak pek kolay olmasa da en azından sabah 08:00’de uyanıp güne başlanabilir.
Sabah rutini gün içindeki enerji miktarını ve ruh halini etkilediği için büyük bir önem taşıyor.
Richard Branson – Virgin şirketler grubunun CEO’su: Kahvaltı ve spordan sonra gününü planlayıp, maillerini kontrol ediyor. Düzenli kahvaltı ve en az 1 saatlik spor tüm iş adamlarının değişmez sabah rutinlerinden. Sabah rutini oluştururken bireysel öncelikleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Mail trafiği yaşanan bir işiniz yoksa bunun yerine kitap okuyabilirsiniz.
Mark Zuckerberg – Facebook’un kurucusu: Sabah rutini edinirken sınırları zorlayan Zuckerberg her gün benzer ya da aynı kıyafetleri giyiyor. Bu giyim şekli kıyafet seçerken harcanan zamanı ve yaşanan stresi en az seviyede tutmayı sağlıyor. Kıyafetlerden vazgeçmeden önce ertesi gün giyilecek şeyleri hazırlamak da sabah stresini azaltmanın yollarından.
Aslında bu insanlar da başarılı olmadan önce düzensiz,hayalperest insanlardı ve çok defa reddedilmişlerdi genelde başarıyı yakalama yaşları 30 civarı. Ne kadar dibe düşersen ne kadar sıkıntı çekersen bir süre sonra o kadar başarılı oluyorsun. Yazılım işinde bende bu kadar yükselmeyi çok isterim ancak işimi evden yürüttüğüm ve işe geç kalma derdim olmadığından dolayı canım ne zaman isterse o zaman kalkıyorum. Bu konuda biraz tembelim galiba. Bir an önce kendime ve saatlerime çeki düzen vermem lazım. Umarım 30’lu yaşlarımda 🙂 bu başarıyı yakalarsam 10 yıl sonra tekrar yazarım sizlere.
Gerçekten de neredeyse tamamı toplum ve hatta kendisi tarafından gözden çıkarılmış insanlar. Bu kadar yükselmek için kaybedecek hiçbir şeyin olmadığı noktaya ulaşmak gerekiyor sanırım. Ve umarım başarıyı yakalamanız 10 yılı bulmaz, yazılım çağında yaşıyoruz ve kendi saatlerinde evin rahatlığında çalışmak herkese nasip olan bir ayrıcalık değil. Her şey sizin lehinize görünüyor 🙂
Çok değerli bir konuyu blogunuza taşımışsınız. Günümüzde hayat telaşesinden dolayı başımızı işimizden gücümüzden kaldırıp da kendimize bakmıyoruz. Varsa yoksa para kazanma hırsı… 3 günlük dünyada 5 gün çalışıyoruz. Tamam, buna diyecek bir şeyim yok, işimiz olsun da çalışalım, şükür. Ama hafta sonunu bari kendimize ve ailemize ayıralım.
Hafta sonu ailemizle sabah bir kahvaltı yapmak, onlarla yürüyüşe çıkmak, temiz havayı içimize çekmek ve hafta içindeki stresimizi atarak deşarj olabilmek yaşam kalitemiz açısından en az kazandığımız paralar kadar önemli. Yoksa sağlığımızdan olup da kazandığımız paraları harcayamadıktan sonra ne anladık biz bu işi…
Sabah rutini üzerine yazdığınız makale benim bir süredir dikkat etmeye çalıştığım bir konuydu. Sizin blogunuzda da görünce ilgimi çekti ve okudum. Güzel bir yazı olmuş. Teşekkürler.
Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde her sabah işe gitmek ve mesai sonrası eve dönmek için harcadığımız zamanı bile kendimiz için değerlendirmenin yolunu bulsak daha huzurlu olacağız aslında. Yatağa düşene kadar çalışıp kazandığımız parayı hastanelerde harcıyoruz maalesef. Kendimizden ve sevdiklerimizden başka her şeye vaktimiz var.
Önemli bir konuya değinmişsiniz.
Bu insanların başarı sırları nedir, nasıl düşünürler, ne yer ne içer hayatla nasıl başa çıkarlar bunları hep merak ederiz.
Sadece beni düşündüren ve dikkatimi çeken bir noktayı dile getirmek istiyorum: Dünyada iş adamları ifadesi cinsiyetçi bulunarak “iş insanları” ifadesiyle değiştiriliyor artık.
Listenizde üst düzey ve çok başarılı kadınlara da yer vermenizi dilerdim.
Çünkü çok sayıda seçkin, eğitimli, kariyerin ne demek olduğunu bilen ve kariyer inşa edebilmiş, erkeklerden daha bile başarılı üst düzey kadınlar mevcut.
İş adamları yerine iş insanları yazmayı düşündüm ve hatta kelimeyi de araştırdım fakat cinsiyetçiliği kelimelere kadar indirgemek konusunun içinden çıkamayınca alışılagelmiş haliyle kullanmayı tercih ettim. Cinsiyetçiliği ortadan kaldırmaya çalışırken asıl meseleleri es geçip detaylarda boğuluyoruz gibi geliyor. Başarılı kadınları da araştırdım fakat onların öne çıkan alışkanlıkları gece rutinlerinde yakında geliyor 🙂
Merakla bekliyorum; bakalım hemcinslerimizin başarı için sırları nelermiş.
Belli mi olur, ilham alır elbirliğiyle yeni işler geliştiririz belki.