Tesettür blog yazarı olmaya karar verdiğinizde ne oluyor? Kapı çalınıyor ve göndereni belirsiz süslü bir paket sizi bekliyor. Marka işbirlikleri, para, bedava ürünle dolu olduğunu sanarak hevesle açtığınız bu paketten bilin bakalım ne çıkıyor? Kan, ter ve gözyaşı. İlk ikisi abartı olsa da üçüncüsü yani gözyaşı maalesef ki tesettür blog yazarı olma yolunda peşinizi bırakmıyor. Tesettürlü bir kadın internette izleyici koltuğundan kalkıp tesettür blog etiketiyle ekranın diğer tarafına geçtiğinde bombardımana tutuluyor. Tesettürlü kadınlar, her konuda söz sahibi müslüman erkekler, tesettürlü kadınlara öcü gözüyle bakanlar ve gayri müslimler sıraya dizilip eleştiri yağdırıyor. Üstelik bu sokakta birbirini gördüğünde kafasını öbür tarafa çeviren insanlar bir olup tesettür blogger saldırı operasyonunda çok da güzel anlaşıyor.

Tesettür blog yazarı Dina Tokio başını açtı

Tesettür modasını ana akım medyaya taşıyan Dina Tokio birkaç ay önce başını açmasıyla ortalık karıştı. Uzun yıllar boyunca başörtüsünden şala, türbandan başını açma kararına kadar şahit olduğumuz tesettür blogger Tokio hala tüm okların hedefinde. Oysa paylaştığı her fotoğrafın altında böyle kapanacağına aç başını yorumları geliyor ve tesettürü lekelemekle suçlanıyordu. Başını açtığındaysa en azından müslüman olduğun anlaşılıyordu deniyor. Tesettür blog kavramı henüz ortada yokken kendi çevresinde bir sektörü şekillendiren Dina Tokio sonunda pes etti. Belki tesettürün artık kendine göre olmadığını düşündü belki gelen eleştiriler içine işleyerek bu karara itti. Belki de bambaşka şeyler oldu ki hiçbiri kendinden başkasını ilgilendirmiyor. Tesettür bir kadını daha az ya da daha çok müslüman yapmıyor. Tesettürün sadece kadınlara farz olduğu düşüncesi de hiçbir şeyi çözmüyor.

Kadınlar başlarını neden açıyor?

Çünkü ayağı kayanın elinden tutmak yerine bir tekme de biz atıyoruz. Tesettür çemberinin dış köşelerine doğru giden birini gördüğümüzde yardım etmektense eleştirmeyi seçiyoruz. İçimizden bir kişi bile çıkıp da “İyi misin? Senin için yapabileceğim bir şey var mı?” demiyor. Oysa ki birbirimizden sorumluyuz. Bir müslümanın namaz kılıp kılmaması kişisel tercih olarak değerlendirilirken kadının tesettürü tartışmaya açıktır. Çarşaflı feraceliyi, feraceli pardesü giyeni, pardesü tercih eden tunikle dışarı çıkanı var gücüyle eleştirir. Sonra da bu sinirli topluluk türbanlı, kısa tunikli ya da dar pantolonlu olanı köşeye sıkıştırıp tek bir ağızdan saldırır. Kadınların birbirine ettikleri yetmez gibi bir de erkek yorumu vardır ki, konuyla alakalı hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen dilini sivriltmekten çekinmez. Tesettürlü kadınlar başlarını açtıklarında sinirlenmeyi bir kenara bırakıp vicdan azabı çektiğimizde çözüm yolu açılacak. Başını açan kişinin yaşamı, olduğu noktaya gelme sebepleri gözden geçirildiğinde yardım için uzanması gereken ellerimiz tokat olduğu günlerden pişmanlık duyacak.

Bu konu da ilginizi çekebilir: Soldan Sağa 5 Harf

9 Comments

Leave a Reply