Evde gün içinde uyuyamazken okuldan dönerken otobüste işler değişiyor. Bir anda dünyanın en tatlı diken üstü uykusuna dalıyorum, ineceğim durağı geçmeyeyim ama uyanmayayım. Bir yandan müzik dinleyeyim ama durak isimlerini de kaçırmayayım. Bir de grubuna ritim veren davulcu edasıyla cama çarpıp duran zavallı başım. Böyle de tatlı bir durum işte o kısacık otobüs uykusu.
19-Insomnia_bus-to-sleep
Yabancı insanların orta yerinde uykuya geçmek evde yapayalnız olup da en ufak tıkırtıda elinde bıçak odaları kontrol etmek kadar gergin de bir durum aslında. Sürekli otobüsle yollara düşüyorsanız hangi saatte hangi duraktan binince yer bulursunuz, eve ne kadar zamanda varırsınız bilir hale geliyorsunuz. Bu sadece okula gidip gelenler için geçerli sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Otobüse dizlerini tutarak binenler de pekala hangi saatte otobüs boştur, hangi saatte kulağında kulaklık koltuğa kurulmuş uyuyan gençler vardır biliyorlar.
Old-woman-1-legal-İşte hikayemiz tam da böyle bir günde gerçekleşiyor. Cam kenarında uyuyorum, uyuyorum dediysem yanımda oturanın kalktığını fark edemeyeceğim bir derinlikte değil elbet. Tam o sırada şarkı bitiyor ve o kısa sessizlikte biri ismeeet! Diye bağırmasıyla yanımdaki koltuğa bir şey gümbürdeyerek düşüyor! Gözümü açana kadar geçen zamanda ambulans nasıl çağrılır, çağıracak olsak bu trafikte nasıl gelir, otobüste doktor var mıdır soruları aklımdan geçiyor çünkü yanıma düşenin yığılıp kalan ismet olduğundan eminim. Yoksa çığlığın sahibi neden o kadar bağırsın? Başımı yana çevirince ismet göremeyip karşıma bakıyorum. Bir teyze yerleşmeye çalıştığı koltukta heyecanla yanımdaki koltuğu işaret ediyor geç otur hadi geç diyor? Ve ismet sinirle söylenerek oturmadan önce yan koltuğa karısının attığı çantayı alıyor.

Leave a Reply