Delicious henüz dört bölümü yayınlanmış olmasına rağmen sinematografi harikası kareleriyle adından söz ettirmeyi başaran ender yapımların başında geliyor. Alışılagelmiş ingiliz dizilerinin arasından sıyrılan leziz dizi uzun sayılabilecek kırkbeş dakikalık bölümlerinde sinema keyfi yaşatıyor. Adına yaraşır yemek sahnelerinin yanı sıra kameraya alındığı kusursuz doğa harikası kasabayla izleyiciye küçük ev tadında bir şölen sunuyor.

Gerçeklerle oldukça esnek bir ilişkisi olan Victor girişimci ruhu ve şeytan tüyüyle ilk eşi Gina ile çalışıp didinerek elde ettiği serveti ikinci eşiyle harcarken beklenmedik olaylar gerçekleşiyor. Eski eşinden çaldığı tariflerle başarı basamaklarını elleri cebinde çıkarken sahip olduğu otelin yine eski eşi olan Gina’nın aile mirasıyla satın alındığı atlanmaması gereken çarpık detaylardan yalnızca ilki. Aile içine girildikçe her bireyin ayrı ayrı sırları ve hasır altı ettiği gerçekleri olduğu ortaya çıkarken entrikaların arkası kesilmiyor.

İhanetle harmanlanmış ilişki yumaklarının kusursuz detay çekimleri ve görsel şölen sunan yemeklerle birleştiği dizi ön görülebilir senaryosuna rağmen başarılı yönetmeni sayesinde izlenebilirliğinden hiçbir şey kaybetmeden yoluna devam ediyor. Kamera arkası ekibin en az senaryo kadar hayati önem taşıdığının canlı kanıtı olan dizi karakteristik özellikleriyle öne çıkan tecrübeli oyuncularıyla uzun yıllar devam edecek gibi görünüyor.

Victor’un son şakasının ardından dördüncü duvarı yerle bir eden delicious hemen hemen her bölümde izleyiciyle sohbet eden ana karakteri kusursuz bir şekilde senaryoya dahil ederek farkını ortaya koyuyor. Yemek odaklı yapımlardan keyif alan ve görsel kaliteye öncelik veren yabancı dizi severlerin bir sonraki bölümünü sabırsızlıkla bekleyeceği lezizin önümüzdeki haftalarda ne gibi süprizler sakladığını hep birlikte izleyip görmek üzere.

Leave a Reply