Tesettür blog yazarı olarak sosyal medyada radara takıldığım için uç noktada yorumlarla da gelmesine rağmen geneli bu 5 soruda yoğunlaşıyor. Tesettürlü kadınların ve genç kızların sayısı günden güne artsa da ülkemizde durumu hala anlamamakta diretenler bulunuyor. Bazen tamamen meraktan çoğu zaman da art niyetten tesettürlülere sorulan saçma sorulardan karşılaştığım 5 tanesini sizler için sıraladım. “Tesettür yasağı geçilmez!” diye düşünüldüğü dönemde tesettüre girip kemikleşen kalıpların orta yerinde büyüyen tüm kardeşlerime selam olsun.
-
Başörtünle mi duş alıyorsun?
Bu soru genellikle kendini aydın olarak tanımlayan ve peşinde olduğunu iddia ettiği ideoloji hakkında fikir sahibi olmayan gençlerden geliyor. Sorunun amacı karşıdaki tesettürlüyü utandırıp dışlamak olsa da verilen cevaplar karşısında ağzının payını alıp uzaklaşan sorunun sahibi oluyor. Başörtüyle duş almasak da biz de bütün kadınlar gibi arada fönlü saçımızı bozmamak için duş bonesi kullanıyoruz.
-
İğneler kafana batmıyor mu?
İlk tesettüre girdiğim zaman sınıfımdaki erkeklerden sürekli duyduğum sorulardan biriydi. İşin trajik yanı soruyu soran gerçekten de iğneleri kafama batırdığımı düşünerek dehşet içinde bir ifadeyle soruyordu. Tesettüre girme kararının ardından iğnedanlığıa dönüşmediğimiz için böyle bir şey yapmıyoruz. Dikkatli olmazsak iğne parmağımıza batabiliyor ama kapandıktan birkaç ay sonra uyurken bile iğne takacak hale geliyoruz.
-
Saçların dökülmüyor mu?
Tesettürlü kadınların kel olduğu için örtündüğü gibi bir şehir efsanesi yıllardır kulaktan kulağa dolaşıyor. Bunun inandırıcı olmadığı noktada havasızlıktan tesettürlülerin kelleştiği söyleniyor. Kıyafet giydiğiniz için tüyleriniz dökülmediği gibi başınızı kapattığınız için de saçlarınız dökülmüyor. Başörtü tam tersi güneş, rüzgar, egzos gazı gibi saçı korumak gereken zararlı etkenlere karşı bariyer görevi görüp daha sağlıklı olmasını sağlıyor.
-
Tesettür terlemene sebep olmuyor mu?
Terlemeyle alakalı sorular nedense hep kavurucu sıcakların hakim olduğu aylarda geliyor. Herkes terlemekten sudan çıkmış balığa dönerken tesettürlülerin bu soruyla karşılaşması pek de anlamlı olmuyor. Şal ve eşarpların dört mevsim için ayrı ayrı kalınlıkta seçenekleri olduğundan aşırıya kaçan bir terleme söz konusu olmuyor. Kış aylarında herkesten farklı olarak kulaklarımız sıcacık kalıyor.
-
Başörtünle mi uyuyorsun?
Yorgunluktan bayılacak durumdayken kıyafetleriyle uyuyanlar olduğu gibi başörtüsüyle uyuyanlar da olabilir. İğne kullanıyorsa ilerleyen saatler acılı geçecek olsa da insan bazen yastığa iğneyle tutturulmayı göze alabilir. Tabi benim gibi kış aylarında yatsı namazından sonra tembellikten başörtüsüyle uyuyanlar da çıkabilir.
