Prison Break 2009 yılında fanatiklerini dehşete düşüren finalinden seneler sonra beşinci sezonuyla tekrar izleyici karşısına geçti. Dördüncü sezon finali sonrasında ara ara devam edeceğine dair söylentiler çıkmaya devam etti. Hayranlarını heveslendirip duran bu ihtimal neredeyse on yılın ardından FOX ekibine mantıklı gelmiş olacak ki sevilen kadro muhteşem dönüşünü yaptı.
Micheal Scofield Geri Geliyor
Prison Break kıvrak zeka örneği kusursuz senaryosuyla döneminin en sevilen dizisi olarak adını altın harflerle yazdırmıştı. Yerini tutmuyor diye düşündüren sayısız dizinin ardından ilaç gibi gelerek tekrar merak ve hayranlıkla izleyiciyi koltuğa çiviledi. Büyük Kaçış 4 Nisan 2017’de yayınlanan 5. sezonun 1. bölümüyle bıraktığı yerden gündeme ilk sıradan yerleşti. Seneler süren aradan sonra hayatı değişse de huyu değişmeyen karakterleriyle hoş geldi, başımızın üstünde yeri var.
Prison Break Yeni Süprizlerle Karşımızda
Ustalara saygı kuşağı gibi kendine has güzellikleriyle kalbimizde taht kuran Cnbc-e günlerini tekrar yaşatan Prison Break dizisini aynı heyecanla izledim. Cnbc-e kuşağına yaşı tutmayan milenyum çocuklarının baştan sona izlemeli. Aradan kaç yıl geçerse geçsin eskimeyen Prison Break aksiyon severlerin daimi gözdesi olarak gümbür gümbür geri geldi. Efsane kadro bu kez hikaye sınırlarını genişleterek iç savaşın yakıp kül ettiği Yemen’e adım atıyor. Micheal Scofield’ın avuçlarındaki yeni dövmeler ise yeni kaçış ihtimalini akla getirirken önceki sezonlarına da göz kırpıyor.
İlk bölümün en kalbe dokunan kısmı fragmanda da yer verildiğinden ifşa etmekte sakınca bulmadığım Sara ve oğlu arasındaki konuşma ise şöyle;
– Babam nasıldı? Gerçek babam.
– Micheal Scofield bir fırtına gibiydi. Güzel, korkutucu ve gizemliydi. Bir anda hayatında belirir ve aynı hızda da yok olurdu.
– Ama fırtınalar, geri gelebilirler, öyle değil mi?
– Evet ama asıl soru şu ki, geri gelirse aynı fırtına mıdır yoksa değişmiş bir şey mi?
Ana oğul arasındaki diyalog aklımızdaki soruların şiirsel bir dışa vurumu olarak kayda geçtiğine göre artık sizleri fragmanla baş başa bırakabilirim. Tabi ondan önce bir başka Cnbc-e klasiği olan Gilmore Girls final sezonuna göz atmanızı hatırlatmamda fayda var.
3-4 sene önce tüm sezonlarını tek hamlede izlemiştim.Muhteşem bir dizi. Tek solukta izleniyor bölümler
Game Of Thrones ‘dan sonra izlediğim en iyi diziydi. Şimdikiler sosyal medyanın gazıyla Breaking Bead dünyanın en iyi dizisi filan deselerde bence Breaking bead bu iki dizinin yanında bile geçemez. Micheal Scofield ile FBI ajanı arasında geçen zeka oyunlarına Scofield’ın anneside eklenince dizi ayrı bir boyuta taşınmıştı adeta.
Sanırım Prison Break, Türkçe altyazılı izlediğim ilk yabancı diziydi. İlk sezonunu heyecanla izlemiş ve birkaç günde 2.sezona geçmiştim. Ama 2.sezondan istediğim zevki alamayıp hemen bırakmıştım. Ardından tekrar başladım. Güzel bir dizi. Gönül ister ki Türk dizileri de böyle kaliteli ve zekice olsun. Aksiyon konulu bir EZEL var gerisi çöp sanki…